Adaletin Temeli



CMR Konvansiyonunun 21. Maddesinden Doğan Taşıyıcı Sorumluluğu



HUKUKÇU İYİ BİR HATİP OLMALIDIR


Fransa Krallığı zamanında ülkenin çok ünlü bir Avukatı varmış. Avukat o kadar ünlü, o kadar iyi bir hatipmiş ki, davalarda yaptığı savunmaları başka ülkelerden gelen insanlar izlemek için kente gelir, duruşma çıkışında onunla tanışmak için sıraya girerlermiş. Ünlü ve aynı zamanda başarılı olan bu Avukatın vekalet ücreti de doğal olarak çok yüksekmiş.

O tarihlerde cimriliği ile tanınan soylu Markiz, bu ünlü Avukata çok para vermeden davasını nasıl anlatabileceği arayışlarına girmiş.Bir gün Krallığın verdiği bir davette, herkesin bir kişinin etrafında toplandığını fark etmiş. Kalabalığa doğru yaklaştığında başında toplanılan kişinin Fransa’nın O ünlü Avukatı olduğunu görmüş.Ve hemen bir plan yapıp kendi kendine ; "Eğer, bu kadar kalabalık içerisinde Avukata, davamla ilgili soru sorarsam oda nasıl olsa cevap vermek zorunda kalır, bende kendisine para vermekten kurtulurum" demiş…

Yavaşça kalabalığı yarıp Avukatın yanına ilişmiş.Birden Avukata yüksek sesle seslenerek önce kendi soyluluğundan , sonra Avukat’ın şöhretinden, en sonunda da vekalet ücretinin yüksekliğinden bahsedip…

-Avukat bey ,sizin ne kadar çok ücretle çalıştığınızı hepimiz biliyoruz.Bakın burada onlarca kişi sizi dinliyoruz.Benimde çözülmesi gereken bir davam var. Size o davamla ilgili soru sormak istiyorum. Her halde size soru sordum diye benden para talep etmeyeceksiniz değil mi? demiş…

Avukat ise sakin bir tavırla "Tabiî ki hanımefendi asla soru sordunuz diye sizden para talep edemem, bu bana yakışmaz. Ancak, benden cevap bekliyorsanız ''CEVABIM ÜCRETE TABİDİR "

İŞTE HATİPLİK BU OLSA GEREK …

Üste Geri Dön